13 Ocak 2011 Perşembe

Diyarbakır karıştı

Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK ile ilgili davanın 15. duruşması, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Diyarbakır Adliyesi önünde, taşlı, molotofkokteylli saldırıda bulunan bir grup, polisin müdahalesiyle dağıtıldı. Göstericilerin saldırılarını sonlandırması için olay yerine gelen BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da taşlı saldırıya uğradı.

Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK ile ilgili duruşmanın yapıldığı Diyarbakır Adliyesi önünde, taşlı, molotofkokteylli saldırıda bulunan bir grup, polisin müdahalesiyle dağıtıldı.
(Kaynak: ekolay)
DTK İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingin ardından, mitinge katılan bir grup KCK ile ilgili duruşmanın yapıldığı Diyarbakır Adliyesi'ne yürüdü.

Burada, gruptan bazı kişiler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin önündeki güvenlik güçlerine taş, moloktofkokteyli ve havai fişeklerle saldırdı.

Bunun üzerine polis, gruba biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti.

Göstericilerden biri, gruba müdahale eden TOMA'nın (Toplumsal Müdahale Aracı) üzerine çıkarak araca zarar vermeye çalıştı. Göstericilerin attığı bir moloktofkokteyli panzere isabet ederken, çıkan yangın su sıkılarak söndürüldü.

Polis, göstericilerden bazılarını gözaltına aldı.
Bu arada göstericilerin saldırılarını sonlandırması için olay yerine gelen BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da taşlı saldırıya uğradı.

Polis, Sakık'ı kalkanla taşlardan korudu. BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız ile İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel olayların yatışması için polis ve göstericilerle görüştü.

Gruptakiler, polisin müdahalesi sonucu dağıtıldı. Ancak ara sokaklara kaçan bazı kişiler yer yer toplanarak, polise taş atıyor.

Öte yandan Büyükşehir Belediyesi binasının yanı sıra civardaki bazı iş yerleri de yaşanan olaylar sırasında zarar gördü.

Duruşma
Tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesine getirildi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet Türk, Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, BDP milletvekilleri Sırrı Sakık ve Emine Ayna, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ile aralarında milletvekillerinin de bulunduğu bazı yabancı heyetler de duruşmayı izlemek üzere adliyeye geldi.

Duruşmaya, tutuklu 104 sanık, tutuksuz 48 sanıktan ise aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ve Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'ın bulunduğu 13 kişi katıldı.

BDP Genel Başkanı Demirtaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de ana dille ilgili ciddi tartışmalar yaşandığını belirterek, bazı mahkemelerin ana dilde savunmayı kabul ettiğini söyledi.

Ana dilde savunmanın en doğal hak olduğunu belirten Demirtaş, "İnsanların Türkçe biliyor olması ana dillerinde savunma yapmasını engellemez. Hele hele bugünlerde kamuoyunun vicdanını yaralayan tahliyelerde sonra seçilmiş arkadaşlarımızın, siyasetçilerimizin, kadın ve gençlik temsilcilerimizin sırf ana dilleri nedeniyle tutuklu kalıyor olmaları kamuoyunun vicdanını bir kez daha yaralamış olacak. Bu nedenle bizim bugün beklentimiz hem ana dilde savunma krizinin aşılması hem de arkadaşlarımızın savunmalarından sonra tahliyelerinin gerçekleşmesidir" dedi.

Kürtçe yanıt verdiler
Duruşmaya katılan sanıklar da, mahkemece yapılan yoklama esnasında, Kürtçe "buradayım" dedi. Mahkeme heyeti, duruşmaya ilk kez katılan tutuksuz sanıklardan Seyithan Harran'ın kimlik tespitini yaptıktan sonra sanık savunmalarına geçti.

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, sanıklara savunma için söz hakkı verileceğini, ancak savunmaların Türkçe yapılması halinde kayda geçileceğini anlattı. Yılmaz, savunmanın başka bir dille yapılması halinde söz hakkı sırasının diğer sanığa verileceği uyarısında bulundu.

İlk sanık olarak kapatılan DTP'nin Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek'e söz hakkı veren Mahkeme Başkanı Yılmaz, sanığın Kürtçe savunma yapmaya başlaması üzerine mikrofonun sesinin kesilmesi talimatı verdi.

Başkan Yılmaz, yaşananları "Bilmediğim ancak Kürtçe olduğunu düşündüğüm bir dille savunma yapıldığı anlaşılmıştır" diye kayda geçti.

Mahkeme Başkanı Yılmaz, daha sonra sırasıyla diğer sanıklara söz hakkı verdi.
Duruşmanın sabahki oturumunda 31 sanığa söz hakkı veren mahkeme, sanıkların savunmasını Kürtçe yapıldığı gerekçesiyle kayda geçmedi. Sanık avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar da bunun üzerine sanıkların savunmalarının, mahkeme başkanının talebi üzerine mikrofonun sesinin kesilmesine kadar olan kısmının Türkçe çevirisini yaparak, duruşma zaptına geçilmesini istedi.

Sanık avukatlarından Selçuk Kozağaçlı da müvekkillerinin tamamının anadillerinde sorgu vermeyi tercih ettiğini belirterek, "Ceza yargılamasında kişi en iyi bildiği anadiliyle savunma yapmalıdır. Bu yargılamanın tıkanması taraftarı değiliz. Anadilde savunmaya izin verilmemesi ağır bir hak ihlalidir. Bu işlem tamamlanana kadar müdafiler olarak söz almayacağız" dedi.
HEPAR Facebook Resmi Sayfasına Katılın: http://www.facebook.com/HakveEsitlikPartisiOsmanPamukoglu
Osman Pamukoğlu Twitter Sayfası: http://twitter.com/#!/OPamukogluHepar


Yorumunuzu Bırakın

YARARLI LİNKLER:
Haber Online Facebook / Haber Online Twitter / eBankam / Mac OS X TR / WpBlogger-TR