Güngör Uras’ın “Mercedes en çok Ankara’da satıyor” başlıklı yazısı şöyleydi:
2010 yılının ilk 11 ayında Ankara’da 2.482 adet Mercedes araç satıldı. (Halil Okşit, Akşam, 9.1.2001) Ankara’daki Türk büyükleri (askeri, sivili) Mercedes’ten başka araca binemiyor. (Hemi de en son model olacak. Hemi de en büyüğü -manda kasa- ve en pahalısı olacak.)
(Kaynak: ODATV)
Ardahan’da 2, Bayburt’ta 4, Tunceli’de 10, Bingöl’de 10 Mercedes satışı gerçekleşti. Doğu Anadolu’da en çok Mercedes satışı olan iller sırasıyla Erzurum (139), Diyarbakır (122) ve Batman(101). Anadolu aslanı sanayicilerimiz de, işlerinden ne kadar şikâyet ederlerse etsinler, Mercedes’e meraklılar. Adana’da 11 ayda 538, İçel’de 450, Konya’da 279, Denizli’de 224, Kayseri’de 223, Eskişehir’de 129 Mercedes satıldı. Karadeniz bölgesinde Samsun 202, Trabzon 145 Mercedes satışı ile öne çıkan iller.
2010’da binek ve ticari araç olarak 760 bin araç satıldı. Bunların 455 bini yerli (Türkiye’de yabancıların ürettiğini yarli sayıyoruz), 455 bini yabancı (ithal araç). Binek aracı olarak toplam satış 509 bin adet. Bunun 155 bini yerli 354 bini yabancı.
Kaba bir hesap yaptım. Benim kaba hesabıma göre yerli araç satışına ödenen para( vergili olarak) 10 milyar Türk Lirası dolayında. Yabancı araçlara ödenen para (vergili olarak) 30 milyar Türk Lirası. Yabancı araçların ithali için Türkiye’den çıkan döviz ise 12 milyar dolar dolayında.
2010’da satışlar patladı
Otomotiv Distribütörleri Derneği tarafından yayımlanan rakamlara göre 2010 yılında satılan 509 bin binek aracının yüzde 81’ini oluşturan 412 bini 1.600 cc. motor hacmine kadar olan ekonomik araçlar. Yüzde 17’si 1.600 -2.000 cc. arası araçlar. Satılan araçların yüzde 2’si 10 bin araç ise 2.000 cc.nin üzerinde.
Bilindiği gibi binek otomobilleri üzerinde ağır bir vergi var. Türkiye’de üretilen otomobilde fabrika satış fiyatı, ithal otomobilde gümrüklü maliyet fiyatı üzerinden önce ÖTV alınıyor, sonra fiyata ÖTV eklenerek KDV hesaplanıyor.
Motor büyüklüğüne göre ÖTV oranları değişiyor. En düşük ÖTV yüzde 37, sonra yüzde 60, sonra da yüzde 80 oranında.
Örneğin 1.600 cc. motor hacmi olan 100 TL’lik araç için önce yüzde 37 ÖTV hesaplanıyor. Fatura 137 TL oluyor. Sonra bunun üzerine yüzde 18 KDV bindiriliyor. 100 TL’lik fatura vergili olarak 161.66 TL oluyor. 1.600-2000 cc. binek araçlarda bu şekilde hesaplanan vergi yükü yüzde 88.80, daha güçlü araçlarda 2.000 cc.den büyük araçlarda yüzde 117.12 oranında.
Lüks devlet ve şirket araçlarının faturasını Ayşe Teyzem ödüyor
Türk halkı hafif ticari aracı çok seviyor. Avrupa’da hafif ticari araç piyasasında Türkiye 3’üncü. 2010’da 509 bin binek otomobili satılırken 251 bin de hafif ticari araç satıldı. Türkiye dünya pazarına hafif ticari araç ihraç ediyor. Buna rağmen satılan hafif ticari araçların 101 bini ithal.
Rakamlar gösteriyor ki 2010 yılında binek ve hafif ticari araç piyasası coşmuş.
İç piyasa nasıl coşar? Talep artınca coşar. Talep nasıl artar? İnsanların parası olunca, insanlar para harcayınca artar. 2010 yılında bankaların araç kredilerinde artış olmadığına göre, demek ki otomobil satın alanlar kendi paraları ile almış. Diyeceğim de... Diyemiyorum.
- Büyük Türk Büyükleri (asker ve sivil) için satın alınan Mercedes’ler ile diğer lüks araçların hem parasını, hem vergisini devlet ödüyor.
- Özel sektörde bir şirketi olan Mercedes’ini, aile üyelerinin kullandığı araçları şirket aracı olarak satın alıyor. Bu araçların faturaları bütünü ile vergiden düşülüyor.
Açık anlatımıyla ülkede araç satışlarının canlanmasında Türk büyükleri ile şirketlerin büyük katkısı var. Sonuç olarak da bu faturalar maydanoz satın alırken Ayşe Hanım Teyzem’in ödediği KDV ile karşılanıyor. Ayşe Hanım Teyzem’e ekonomiye yaptığı katkıdan ötürü teşekkürlerimi sunarım.
HEPAR Facebook Resmi Sayfasına Katılın: http://www.facebook.com/HakveEsitlikPartisiOsmanPamukoglu
Osman Pamukoğlu Twitter Sayfası: http://twitter.com/#!/OPamukogluHepar
Yorumunuzu Bırakın
YARARLI LİNKLER:
Haber Online Facebook / Haber Online Twitter / eBankam / Mac OS X TR / WpBlogger-TR