Peki, niye Lübnan?
Bunun en önemli sebebi Lübnan’ın bölgede eşine rastlanmayan bir iç çeşitliliğe sahip kozmopolit bir ülke olması. Lübnan, Marunîlerden Dürzîlere, Müslümanlardan Hıristiyanlara, Şiilerden Sünnilere pek çok değişik etnik-dinsel-mezhepsel farklı unsurların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Bu açıdan karışmaya/karıştırılmaya son derece müsait…
Lübnan iki haftadır yine epeyce karışmış durumda. Ülkedeki Saad Hariri koalisyon hükümeti, kabine ortağı olan Hizbullah’ın desteğini çekmesi üzerine düşmüş durumda. Ve Lübnan iki haftadır hükümetsiz bir halde içten içe kaynamakta. Son gelişmelere baktığımızda da yeni bir hükümetin kurulması pek de kolay gözükmüyor. Ülke içi siyasi çekişmeler bu şekilde devam ettiği müddetçe iç karışıklığın dozajının her geçen gün artması kaçınılmaz…
Önce Hizbullah’ın koalisyonu bozma gerekçesini anımsayalım…
HİZBULLAH'IN AMACI NE
Hatırlayacaksınız, Lübnan 2005 yılında dönemin devlet başkanı Refik Hariri’nin bir suikast sonucu öldürülmesi ile sarsılmıştı. Bir anda tüm gözler Suriye’ye çevrilmiş; başta ABD olmak üzere büyük güçlerin devreye girmesi ile BM bünyesinde bir özel mahkeme kurulmuştu. Mahkeme suikastı araştırma amacıyla çalışmalarına başlarken, görevli savcı geçtiğimiz günlerde iddianamesini tamamladı. İçeriği resmen açıklanmamış olmakla birlikte sızan bilgiler iddianamede Hizbullah’ın suçlu olarak gösterildiği üzerineydi. Bu gelişme üzerine Lübnan siyasetinde yukarıda andığımız deprem yaşandı ve koalisyon ortağı Hizbullah görevi bırakarak hükümeti düşürdü…
AKP'NİN YENİ HEDEFİ 19 MAYIS
BAKAN BEŞİR ATILAY'IN ÖNÜNDE 19 MAYIS YASAKLANSIN DEDİ
SEVİLAY YÜKSELİR: TEZ ELDEN 19 MAYIS YASAKLANSIN
YENİ CHP'NİN YENİ SÖYLEMİ 'ASKER SİLAH BIRAKSIN'
YENİ CHP'NİN KIBLESİ TAM ŞAŞTI
ÜLKÜCÜDEN KÜRTÇE SELAM ŞOKU
OSMAN PAMUKOĞLU İKİNCİ KEZ HEPAR'IN BAŞINA GEÇTİ
OSMAN PAMUKOĞLU: 1090'dan BERİ BURANIN ADI 'TÜRK'
OSMAN PAMUKOĞLU: NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE SİLİNİRSE BAŞTAN YAZARIM
OSMAN PAMUKOĞLU: MHP, KILIÇDAROĞLU VE ERDOĞANI ELEŞTİRDİ
BAKAN BEŞİR ATILAY'IN ÖNÜNDE 19 MAYIS YASAKLANSIN DEDİ
SEVİLAY YÜKSELİR: TEZ ELDEN 19 MAYIS YASAKLANSIN
YENİ CHP'NİN YENİ SÖYLEMİ 'ASKER SİLAH BIRAKSIN'
YENİ CHP'NİN KIBLESİ TAM ŞAŞTI
ÜLKÜCÜDEN KÜRTÇE SELAM ŞOKU
OSMAN PAMUKOĞLU İKİNCİ KEZ HEPAR'IN BAŞINA GEÇTİ
OSMAN PAMUKOĞLU: 1090'dan BERİ BURANIN ADI 'TÜRK'
OSMAN PAMUKOĞLU: NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE SİLİNİRSE BAŞTAN YAZARIM
OSMAN PAMUKOĞLU: MHP, KILIÇDAROĞLU VE ERDOĞANI ELEŞTİRDİ
Hizbullah’a göre, bu iddianame İsrail ve BM tarafından kendi varlığına karşı düzenlenmiş bir komploydu. Hariri suikastının bütün sorumluluğu Hizbullah’ın üzerine yıkılmak isteniyordu…
Tüm bu gelişmeler üzerine Türkiye ve Katar ilk girişimde bulunan ülkeler oldu. Gerek Hariri gerekse Hizbullah kanadı ile görüşmeler başlatıldı. Bu arada Suudi Arabistan da görüşmelere dâhil edildi. Önce Şam’da ardından da Beyrut’ta bir dizi görüşmeler yapıldı.
LÜBNAN'DA TEHLİKELİ GELİŞMELER
Öncelikle arabulucu rolü üstlenen ülkelerden Suudi Arabistan görüşmelerden ayrıldığını ilan etti. Suudi Dışişleri Bakanı Lübnan’dan ayrılırken bu ülkedeki durumun “son derece tehlikeli” olduğunu belirtti…
Suriye’de yapılan görüşmelerin neticesiz kalmasının ardından sıra Beyrut’a gelmişti ki son gelen haberler burada da somut bir başarı sağlanamadığını gösteriyor. Bu görüşmelerde Türkiye’yi temsil eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun son açıklamasında sürece dair “ihtiyatlı iyimser” olduğunu diplomatik bir dille açıklamış olması bu duruma en ciddi delil aslında…
Her ne kadar Bakan Davutoğlu ihtiyatlı iyimser olsa da bölgeyle ilgilenen pek çok kaynak aynı görüşte değil. Yerli yabancı basın kuruluşları ve bölgeyi yakından takip eden uzman isimler Lübnan’da 2006 senaryosunun tekrarlanma olasılığına işaret ediyor.
2006’da Lübnan’da Hizbullah ile İsrail esir asker meselesi yüzünden birbirine girmiş, ülke bir ay boyunca bombardıman altında kalmıştı. Lübnan’da tabiri caizse taş üstünde taş kalmamış, büyük kayıplar yaşanmıştı…
SENARYOLAR KARIŞIK
Eğer Lübnan’da Hizbullah’ın tepkisi bu şekilde devam eder, siyasi kriz tırmanırsa, yukarıdaki senaryonun devreye girmemesi için görünürde bir sebep yoktur. İsrail bu noktada denkleme dâhil olduğunda İran’ın Hizbullah tarafında yer alması ise işten bile değildir…
Bu noktada Suriye’nin Şiilik ve İsrail ile var olan sorunları nedeniyle Hizbullah tarafında saf tutması beklenmektedir. Keza, Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde toplanan son Arap Birliği toplantısında Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt’in “Lübnan’da yaşanan hükümet krizini araştırmak üzere Arap Birliği bünyesinde bir komite kurulması” önerisini ilk reddeden ismin Suriye temsilcisi olması son derece manidardır. Suriye perde arkasından safını belli etmektedir…
Bölgede bu tip bir senaryonun ortaya çıkması Lübnan’da başlayan hükümet krizinin bir anda Ortadoğu sınırlarını da aşarak uluslar arası bir sorun haline gelmesine neden olacaktır… Lübnan krizinin en can alıcı noktası hiç kuşkusuz ki tam burasıdır!
TÜRKİYE'NİN SADECE ADI VAR
Türkiye’nin ise bu durumdan rahatsız olarak girişimlerde bulunduğunu ancak net bir sonuca ulaşamadığını görüyoruz. Beyrut’ta yapılan görüşmelerden sızan bilgiler Hizbullah temsilcisi Nasrallah ile yapılan görüşmelerde Türkiye ve Katar ikilisinin önüne “yeni şartların” sunulduğunu gösteriyor. CNN’in haberine göre, Hizbullah Lübnan’daki durumun düzelmesi için daha önceden sunduğu şartlarda “öncelik değişikliğine” gitmiş. Ancak şu ana kadar Hizbullah kanadının ne gibi şartlar öne sürdüğü açıklanmış değil…
İsrail korkusu yüzünden Lübnan’ın farklı kentlerinde gizli saklı yapılan Hizbullah-Türkiye/Katar görüşmeleri gibi ortaya konan şartlar da gizliliğini korumaya devam ediyor. Bu şartların neler olduğu, hangilerinin kabul edildiği, arabuluculuk yapan Türkiye ve Katar’ın bu noktada “hangi güçlerle” temas halinde olduğu, hangi ülkelerle “onay görüşmeleri” yapıldığı gibi pek çok muammanın yer aldığı bu kriz daha çok su kaldıracak gibi görünüyor…
TÜRK MEDYASI GÖRMÜYOR
Lübnan’da durum her geçen gün biraz daha ciddiyet kazanırken, Türk basınında muhtemel İsrail-Hizbullah (İran) çatışmasının es geçiliyor olması son derece ilginç. İki gündür New York Times’da çıkan bir makalede yapılan Türkiye övgüsü ile yatıp kalkılıyor. Neymiş efendim, “Türkiye bölgesel lider oluyormuş, bir zamanlar Mısır ile Suudi Arabistan’ın etkinliğini artık Türkiye kazanmış, Ankara Lübnan krizinde Washington’dan daha becerikliymiş”…
Gerçekten merak ediyoruz,
Ahmet Davutoğlu öncülüğündeki dışişleri ekibi Lübnan konusunda hangi somut ilerlemeyi kaydetti? Hizbullah’ı ikna edecek hangi adımı attı? Ya da Saad Hariri ülkesindeki krizin büyüyerek bir bölgesel çatışmaya dönüşmesini engellemesi için ikna edilebildi mi?
Değerli okurlar,
Bu soruların tümünün yanıtı olumsuzdur. Öyle olmasa dün itibarıyla Türkiye ve Katar “müzakerelerde ilerleme kaydedilememesi nedeniyle girişimlerini askıya aldıklarını” ilan etmezlerdi değil mi?
Ali Bilgenoğlu
Odatv.com
HEPAR Facebook Resmi Sayfasına Katılın: http://www.facebook.com/HakveEsitlikPartisiOsmanPamukoglu
Osman Pamukoğlu Twitter Sayfası: http://twitter.com/#!/OPamukogluHepar
Yorumunuzu Bırakın
YARARLI LİNKLER:
Haber Online Facebook / Haber Online Twitter / eBankam / Mac OS X TR / WpBlogger-TR